17 Şubat 2012 Cuma

NY didik didik ;)


 Caddeler, sokakta satılanlar, günlük hayatta aşina olunan ama oraya has şeyler...Ben en çok böyle sıradan şeylerin fotoğraflarını çekmeyi seviyorum.Zaten evimin penceresinden çekip durduğum yüzlerce bulut resmim var :)) Bir yandan koşuştururken bir yandan da deklanşöre bastığım ve hasbelkader çekebildiğim bazı fotoğrafları paylaşıyorum şimdi ama tepeden bakış için Top Of The Rock fotoğraflarıma da göz atın mutlaka...

 İçinden arkadaşlarımın olduğu fotoğrafları ayıkladığımda geriye kalanlar biraz boş gibi geldi gözüme ama  inanın gitmiş kadar olacaksınız çünkü, geçtiğim sıradan bir sokağı bile sizinle paylaşmış olacağım..




Bu da meşhur Chrysler Building... Kaldığımız otelin birkaç blok gerisindeydi. Gitmeden önce hakkında birşeyler okumuş olduğum için burnumun dibinde görünce çekmeden duramadım. Çok ilginç aslında tasarımcısı binayı gerçekten Chrysler marka otomobilden esinlenerek ona ait detaylarla bezemiş.Aslında  projenin ilk hali öyle değilmiş gerçi ama Crysler Şirketinin sahibi satın alınca mimar da onlara göre projeyi revize etmiş ve bu arabayı New York'un en yüksek gökdelenlerinden biriyle onurlandırmış.Bence şehirde gördüğüm silüeti en düzgün binalardan biriydi.





Veee meşhur Broadway... Gerçi Superbowl fotoğraflarında da bol bol göreceksiniz. Bu caddedeki dev ekranlarda büyük firmalrın reklamları yayınlanıyor (Uçuk meblağlara tabii). Meşhur showlar, barlar, mağazalar falan filan baya cafcaflı bi yer yani..


                                     






Times'da sevgililer günü için çok şeker bişi yapmışlar.Küp oluşturacak şekilde bir sürü cam boru var ve ortasında üç boyutlu kalp şeklinde bir ışık, kalp atışı gibi yanıp sönüyor.Fotoğrafta tam belli olmuyor ama gerçekten güzeldi.

                                     


                                     



Veeee o birrr efsane, o birr, o biirrr; HARD ROCK CAFE!!!






Alakasız bir şekilde adını dizilerde filmlerde falan dalga unsuru olarak duyduğum Hooters'a düştü yolumuz.Önyargım kırıdı biraz.Yarı çıplak kızlar çalıştırıldığına göre umutsuz vaka bi yer sanıyordum.Ama orda millet atıştırıp maç izliyordu.Her ekranda farklı bir spor, müşteriler arasında bol bol bayan, erkekle de gayet medeni.. 'Bu iş Türkiye'de olsa' diye düşünmeden edemedim..  Bizimle ilgilenen siyahi garson kıza hasta oldum. Boyu posu süperdi. Topuklu ayakkabı göreceğimi sanarak ayağına bir baktım 'spor ayakkabı'!! Neyse paylaştım kızın fotoğrafını hakkını helal etsin artık.. :))




         
    Hooters karelerinden sonra Times'ın ortasında nedenini anlamadığım bir şekilde buzz gibi havada üryan vaziyette gitar çalan kadının fotoğraflarını da paylaşıyorum. Giants maçından sonra mı sıyırdı hep  mi üşütüktü bilemicem ama ben atkı eldiven modundayken karşımda bikiniyle durunca ilgimi çekti haliyle...Kendine Naked Cowgirl diyor ablamız, ne kullanıyor acabaa??




                         

  Her köşe başında bir yiyecek arabasıyla karşılaşırsınız mutlaka. Pretzel yada sosisli, hatta yunan arkadaşlar döner olayına bile girmiş, aç kalmazsınız merak etmeyin.Bünye hassassa seyahatte alışık olmadığınız şeyler atıştırmamanızı öneririm.Zira insanın içtiği su bile değişse etkileniyo bi de acayip şeylerle sakata gelmemeye dikkat!!!



Ayy buraya gelmişken yaşınız kaç olursa olsun mutlaka Disney Mağazasına dalın, çok tatlıı ;))


Giorgio Armani mağazasının merdivenlerine hasta oldum.Mağazada Armani'nin restoranı da var.Ama bu nasıl bir tasarımdır, çok hoşuma gitti. Alt katta Emporio Armani ürünleri de var indirimde ama  mutlaka üst kata da çıkın.Süper giysiler için değilse bile merdivenlerin hatırına çıkılır herhalde :)




Amerika'da bizim zengin serpme kahvaltıları bulmanız imkansız.Ama güzel bagel adresi isterseniz şehir içinde hem tarihi hem de lezzeti dorukta bir yer bulduk; millet kuyrukta yani..







Bu da çok eski ve ünlü bir mağaza, gördüğünüz yalnızca erkek mağazası.Bayan üzerine olanı karşı blokta. Fiyatlar yüksek haliyle çünkü içeride gayet zirve markalar bulacaksınız. Yaş ve tarz olarak bize uygun bişi bulamadık. Sırf girmek için bile gitmelisiniz zira Bergdorf Goodman kalitenin temsilcisi fenomenlerden biridir.




Mağaza demişken New Jersey'de ve nerde olduğunu hatırlamadığım bir alışveriş merkezinde daha Sarar mağazası gördüm.ABD'de bir Türk mağazası hatta birden fazla..Gerçekten gurur duydum! Darısı başka firmalarımıza...


Yürüyüş esnasında kliseleri ve katedrali de göreceksiniz.







                                               


Aa meşhur Cartier binasını unutmamalıyım, eski bir malikane burası ve ilginç de bir efsanesi var.Gerçek mi bilinmez ama sahibinden bir inci kolye karşılığında alındığı söyleniyor.


2 yorum:

  1. merhabalar:)
    ne hoş bir sayfa bu böyle..
    samimiyetiniz ile süslediğiniz sayfanıza bayıldımm..
    seve seve izliyorum hemen..
    bende bekliyorum sayfama sizi,arzu ederseniz tabiki..
    kucak dolusu sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim.Yeni başladım sayılır :)
      Sizinki bayağı gelişmiş, derhal izledim ve çok beğendim, elinize sağlık...
      Sevgiler...

      Sil